Yağmur
bu şehre aşk ile yağar
İlk
damla sana düşer İstanbulensis.
En
yakın dost Ay’dır sana
Aydos’taki
güzel prenses,
İstanbulensis.
Ne
yürekler yaktın, bir kurtuluş adına.
Ne
kanlar aktı, bu sevdanın uğruna
Şarabı
tattı Orhan Sultan, beyliğinde
Ay
yıldıza dokundu, başladı aşk
sonunda;
‘İstanbulensis’.
Daha
nice aşıklar var sana, sen bilmezsin.
Gökyüzünün
göz yaşları, yorgunluktan mı dersin?
Güz
onun zor günüdür, sense güzü sevmezsin
Hiçbir
aşkı taşıyamaz , sevgi nedir bilmezsin,
Seni
yermek haddim değil ki benim
Dünyanın
kalbine doğan güneşsin sen.
Osmanlıdan
miras, Hak’ka kanıtsın.
Kalenin
sultanı, kalplerinde ışığısın
Sevdiğim
kadına da benzetirim seni,
Turuncuydu
saçları, seninkiler gibi.
Ömrüme
güneşti, gönlüme tekti.
Mevsimler
değişti, güzde terk etti.
Bana
da müjdele baharı İstanbulensis
Üç
yıldır güzüm ve hayata küsüm.
Oysa
şimdi ne mutludur bensiz.
Seni
ben anlattım, beni de sen anlat
İstanbulensis.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder